2 kız kardeşten Medyum Memiş’e uzanan tokat! Bir tıkırtı sesiyle kandırmışlar
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Wright Kardeşler olarak tanınan Orville Wright ve Wilbur Wright, tarihte ilk defa motorlu uçak uçurmuştu. Grimm Kardeşler olarak bilinen Jacob Grimm ve Wilhelm Grimm ise kasaba kasaba dolaşarak eski Alman efsanelerini derleyip masallar anlatmıştı. Kardeşler arasında birlik kurulduğunda ne denli güçlü örnekler ortaya konulabildiğini, yepyeni keşiflerle ölümlerinden sonra dahi hatırlanabildiğini aslında tüm dünya biliyor. Ancak her kardeş Wright ya da Grimm gibi yararlı ve önemli buluşlara ya da işlere imza atmadı. Tıpkı ABD’li Fox Kardeşler gibi. Fox’ların 1800’lü yıllardan günümüze uzanan ‘yalancılık’ hikâyesi öylesine sıra dışıydı ki kötü şöhretlerine rağmen hâlâ hatırlansalar da kendilerine saygı duyulmasından çok uzakta hisler uyandırmaya devam ediyorlar. İşte dünyaya ‘medyumculuk’ kavramını kazandıran ve Türkiye’de Medyum Memiş ve Medyum Keto gibi isimlerin de önünü açan Fox’ların sıra dışı hikâyesi.
BAŞLARDA TEK AMAÇLARI EĞLENMEKTİ
1848 yılının mart ayında Maggie ve Kate kardeşler sıradan bir gün yaşıyorlardı. Her zamanki gibi ABD’nin New York şehrindeki Hydesville’deki evlerinde vakit geçiriyorlar ve içlerindeki can sıkıntısını bir türlü aşamıyorlardı. Bu esnada ikisinin de aklına bugün dahi devam eden bir kavramın öncülüğünü yapacak bir fikir geldi.
Kendilerine bir eğlence bulmak isteyen ikili çareyi ‘ruh çağırmak’ta buldu. Bu aslında bir şakaydı ve kendileri de akıllarına gelen bu fikirle eğlenmişti. Yalnızca eğlence amacıyla ortaya attıkları bu fikrin büyüyüp yılları devirebileceğini ve günümüze kadar ulaşabileceğini pek de hesap edememişlerdi. Abla Maggie Fox ve kız kardeşi Kate Fox, pek de saygı uyandırmayan bir fikrin öncüsü olacaklardı.
Yaptıkları plan şu şekildeydi: İki kız kardeş, ailelerinin yanında duvarlara ve sert mobilyalara vuracak bir soru soracak, sonrasında da konuştuklarını iddia ettikleri ruh onlara cevap verecekti. Ortaya attıkları plan tıkır tıkır işledi. Yanına gittikleri anneleri başta onların eğlencesine ortak olmak istemedi ama sonrasında kızlarını kırmamak için ‘ruh’a şu soruyu sordu: “Benim kaç çocuğum var?” Kız kardeşler uyguladıkları teknikle annelerinin ruhtan bir cevap almasını sağladı. Anne Fox, bu durum karşısında hayrete düştü. Sorduğu sorunun cevabını tıkırtıya benzer bir sesle almıştı.
YÜZLERCE İNSANI TOPLU BİR ŞEKİLDE KANDIRDILAR
Çok değil sadece birkaç gün içinde artık Fox’lar çevrelerinde nam salmaya başlamıştı bile. Komşular, onların evinden değişik sesler geldiğini düşünecekti. Maggie ve Kate’in aslında doğaüstü güçleri olduğuna dair birçok söylenti etrafa yayılmaya başladı. Kız kardeşler ise şakalarının bir anda büyük bir hızla büyüyebileceğini pek de fark edememişti. Kendilerine soru soranlara benzer cevaplar veriyolardı. Ölmüş kişilerin ruhlarıyla bağlantı kurabildiklerini söylüyorlar ve kendi aralarında şaşkın olsalar dahi komşularının yanında yalanlarına devam ediyorlardı.
Fox kardeşlerin ruhlarla bağ kurduklarını iddia etmesi zaman içinde onları giderek daha da büyük bir şöhret getirdi. Artık Kate ve Maggie’yi kasabalarında tanımayan kalmamıştı. Ölen yakınlarıyla iletişim kurmak için Fox Kardeşler’e gelen yerliler, tıkırtı sesiyle karşılık alıyor ve ruhla konuştuklarına inanıp olay yerinden ayrılıyorlardı.
Kasım 1849’da Rochester’daki Corinthian Hall adlı bir toplantı salonunda Maggie ve Kate Fox kardeşler güçlerini yaklaşık 400 kişilik bir kalabalığa gösterdiler. Gazeteler kızlar hakkında haber yapmaya başladı ve yakaladıkları şöhret sayesinde kısa bir süre sonra New York’ta halka açık gösteriler düzenlediler. Eğlenceyle başlayan yolculuk para kazanmaları sayesinde artık ‘profesyonel’leşmeye başladı.
TIKIRTININ KAYNAĞI ASLINDA ÇOK BASİTTİ
O yıllarda kimse bilmese de Fox Kardeşler, herhangi bir ölünün ruhuyla iletişim kurmadıklarını aslında gayet iyi biliyordu. Bir şaka ile yola çıkan iki kardeşin hem ekonomik hem de popüler olarak bu denli büyümesinin sebebi neydi? Ruhlardan geldiğini iddia ettikleri tıkırtı sesinin kaynağı neresiydi? Aslında gösterileri dikkatli izleyenler o sesin kız kardeşlerden geldiğini anlamıştı ancak onların medyum olduğuna inanan kitle öylesine büyüktü ki neredeyse kimse o kişileri dinlemedi bile. Fakat az da olsa haklıydılar, Fox kardeşler tıkırtı sesini kendi eklemlerinden çıkarıyordu. Bu onların bir yeteneğiydi ve eklemlerinden istedikleri kadar ses çıkarabiliyorlardı.
LINCOLN’ÜN EŞİ DE BENZER SEANSLARA KATILDI
1861 ila 1865 yılları arasında ABD’de yaşanan iç savaş sırasında ve sonrasında birçok ABD’li, kaybettikleri insanlarla iletişim kurabilecekleri fikrinde teselli buldu. Bu insanlardan biri de Abraham Lincoln’ün eşi Mary Todd Lincoln’dü. Abraham Lincoln’ün başkanlığı sırasında First Lady, ölen çocukları William Wallace Lincoln’le iletişim kurmaya çalışmak için Beyaz Saray’da da Fox Kardeşler’in seanslarına benzer seanslar düzenletmişti.
ABD’li yazar George Saunders da Lincoln’lerin yaşadıkları acıyla baş etme çabalarını 2017’de Booker Ödülü’nü kazanan ‘Arafta’ romanında büyülü gerçekçilik eşliğinde yer vermişti. William Wallace Lincoln’ün ölümünden sonra Lincoln’lerin yaşadıkları acıyla baş etmek için gerçeklik ve gerçeklik dışı sorgulamalar arasındaki ‘ara yer’i tasvir etmiş ve Lincoln’lerin yaşadıkları acı bir edebiyat eserine dönüşmüştü.
YILLAR SONRA GELEN ‘PİŞMANIZ’ İTİRAFI
Tam 40 yıl boyunca etraflarındaki herkesi kandıran ve söyledikleri yalanlarla para kazanan iki kız kardeş, 1888 yılına geldiklerinde artık pes etmeye karar verdi. O yıllarda çok okunan bir gazete olan New York World’e adeta bomba etkisi yaratacak bir röportaj verdiler.
Yaptıkları açıklamada bu işin en başında kendi aralarında bir şaka olduğunu ve o yıllarda genç olduklarını, insanlara söyledikleri yalanlar için pişman olduklarını itiraf etiler. Tıkırtının kaynağının ise eklemleri olduklarını ve sesleri ellerinden ayaklarından çıkardıklarını söylediler. Onların bu itirafından sonra kimileri ayıpladı, kimileri zaten onlara inanmadıkları için kendileri adına mutlu oldu kimileri de tüm bu açıklamalara rağmen hâlâ onlara inanmaya devam etti. 40 yılın sonunda gelen itiraftan ise Maggie ve Kate’ten geriye farkında olmadan başlamasına yardımcı oldukları medyumluk çılgınlığının öncüsü olmak kaldı.
Eğer 1848 yılında Fox kardeşler kendi aralarında böyle bir şaka başlatmasaydı, yıllar içinde ünlenip isimlerini tüm dünyaya duyurmasalardı ve ‘medyum’ kavramını çıkartmasalardı, onlardan ilhamla yola çıkıp kendini ‘medyum’ olarak ilan edenler olmayacaktı. Ve yine o sayede medyumluk bu kadar yayılmasaydı muhtemelen Medyum Keto, Medyum Memiş’ten 90’lı yıllarda tüm Türkiye’nin gözü önünde o meşhur tokatı yemeyecek, Medyum Memiş Türkiye’nin en ünlü medyumlarından biri olarak anılmayacaktı.